Alışkanlıklar ve Kişisel Dönüşüm

Davranışlarınıza dikkat edin, alışkanlıklarınıza dönüşür.

Alışkanlıklarınıza dikkat edin, değerlerinize dönüşür.

Değerlerinize dikkat edin, karakterinize dönüşür.

Karakterinize dikkat edin, kaderinize dönüşür.

Mahatma Gandhi

Değişim günümüzde hem kurumlar, hem de bireyler için kaçınılmaz. Etrafımızdaki her şey çok hızlı değişirken buna ayak uyduramamak oyunun dışında kalmamıza neden olur. Değişimi yönetmek ancak alışkanlıklarımızın farkında olup onları kontrol ederek mümkün olur. Alışkanlıklarımız yaşadığımız hayatı ve nasıl bir hayat yaşayacağımızı belirler. Bu nedenledir ki kötü alışkanlıklardan kurtulmak ve iyi alışkanlıklar edinmek en önemli amaçlarımızdan biri haline gelmiştir. Ne yazık ki bu, yazıldığı ya da söylendiği kadar kolay değil.

Beynimiz gidilen yolu her zaman değiştirmek istemez ve çoğunlukla önceki tecrübeleri düşünerek karar alır. Yeni alışkanlık kazanmak ya da kötü bir alışkanlığı bırakmak da beynimizin çalışma prensibine ters geldiği için özellikle ilk zamanlarda çok zorlayıcı olur. Beynimizin gösterdiği bu direnci kırmak, sağlam bir iradenin yanı sıra bazı küçük tüyoları uygulayarak mümkün hale gelebilir.

Yeni bir alışkanlık kazanmak için 21 gün boyunca o davranışı tekrar etmemiz gerektiği söylenir. Sürekli hale getirmek beyni alıştıracağından bir süre sonra o alışkanlık kolay seçenek olarak ortaya çıkacak ve bilinçaltımıza yerleşecektir. Matt Cutts TED konuşmasında bu süreyi 30 güne çıkarmış ve 30 gün boyunca kazanmaya çalıştığı alışkanlığı tekrarlayarak hayatının nasıl pozitif yönde değiştiğini gözlemlemiştir. Matt’in konuşması bu konuda sizi de ilhamlandırabilir.

Hadi şimdi daha iyi bir hayat için kazanabileceğimiz alışkanlıklara bir bakalım.

Neden ile Başlayın

Simon Sinek’in ünlü konuşmasında söylediği gibi her işe başlarken ve yaptığımız her işi anlatırken o sihirli soruyu kendimize sorarak işe başlamalıyız. “Neden?” Ben bunu bir adım daha ileri götürmek istiyorum. Neden ile başladıktan sonra işin sonunu da düşünmemiz zihnimizi daha da berraklaştıracaktır. İstenilen veya istediğimiz şeyi yapabilirsek ne olacak? Yapamazsak ne olacak? Nasıl hissedeceğiz? Özellikle “Başarısız olduğumuzda en kötü ne olabilir? sorusuna verdiğimiz yanıtı düşündüğümüzde ve bunu alışkanlık haline getirdiğimizde çok daha stressiz bir hayat bizi bekliyor olacak.

Spor Yapın

21 gün kesintisiz spor hedefini yeni bitirmiş biri olarak düzenli sporun hayatımızı tahmin edeceğimizden çok daha olumlu yönde etkilediğini söyleyebilirim. Spor yaptığımızda yaşadığımız fiziksel acıyı maskelemek için vücutta endorfin hormonu salgılanır ve bu hormon sayesinde kendimizi mutlu hissederiz. Yapılan antreman sadece fiziğimize değil, ruhumuza da iyi gelir. 21 gün art arda spor yapmak zor olabilir. Haftada en az 3-4 gün spor yapmayı alışkanlık haline getirmek de gözle görülür bir değişimin kapılarını aralayacaktır.

Sağlıklı Beslenin

Doğal olmayan, işlenmiş gıdaların her geçen gün hayatımıza daha çok girmesinin doğal bir sonucu olarak sağlıklı besinler tüketme konusunda daha duyarlı bir hale geldik. Güzel bir görünüme sahip olmanın yanı sıra daha pozitif ve zinde hissetmenin yolu da sağlıklı beslenmeden geçer. Uzmanlar sağlıklı bir vücuda sahip olmanın %70 oranında beslenmeye, %30 oranında ise düzenli spora bağlı olduğunu söylüyorlar. Alışkanlık haline getirmek için 21 gün rafine şeker tüketmeme hedefi benim de şu an yapmaya çalıştığım alışkanlık kazanma aktivitelerinden biri. Yediğiniz besinlerdeki şeker miktarının farkında olmak bile yediklerinize daha çok dikkat etmenizi sağlıyor.

Pazar Akşamı Bir Sonraki Haftayı Planlayın

2012 yılındaki YGA Zirvesi’nde dinlediğim Coca-Cola başkan yardımcısı Ahmet Bozer, her pazar günü bir sonraki haftanın planını yaptığından ve bunu alışkanlık haline getirdiğinden bahsetmişti. O günden beri her Pazar ben de bir sonraki haftayı planlıyorum ve işlerimin çok daha düzenli hale geldiğini, Pazartesi sabahı zihnim berrak şekilde haftaya başladığımı söyleyebilirim.

Günde Yarım Saat Kitap Okuyun

Günümüzdeki en büyük güç bilgi. Bu gücü geliştirmenin yolu da daha çok okumaktan geçiyor. Atatürk’ün 4 bine yakın kitap okuduğu biliniyor. Ünlü iş adamı Warren Buffett ise günde 500 sayfa kitap okuyor. Ne yazık ki ülkemizde bu alışkanlık çok yaygın değil. TÜİK’in 2016 verilerine göre günde ortalama sadece 1 dakika kitap okuyoruz. İhtiyaç listesinde ise kitap okumak 235. sırada. Kitap okumanın yaratıcılık ve bağ kurma üzerindeki etkisi tartışılmaz. Günümüzde başka insanlardan farklılaşmak için ise kutunun dışında düşünmek ve yaratıcı olmak gerekiyor. Bu istatistikler kitap okuma alışkanlığı olanların diğer insanlardan nasıl kolayca farklılaşabileceğini gözler önüne seriyor.

Uyku Düzeninizi Koruyun

Her gün düzenli olarak 8 saat uyuyamasanız bile, günün belli bir saatinde uyuyup belli bir saatinde kalkmak fiziksel olarak sizi güne daha iyi hazırlayacak ve gün içinde odağınızı kaybetmenizi engelleyecektir. Düzenli uyku öğrendiklerimizin uzun süreli hafızaya atılması açısından da kritik önem taşır. Özellikle hafta içi kalkış saatimiz çoğumuz için belli olduğundan yatağa giriş saati hedefi koyarak belli bir saate sabitlemeye çalışabiliriz.

Bu alışkanlıkları nasıl kazanabileceğinize dair yönlendirmeleri paylaşacağım bir sonraki yazımı merak ediyorsanız siteye mail adresinizi eklemeyi unutmayın. Kötü alışkanlıklarınızdan kurtulduğunuz, yeni iyi alışkanlıklar kazandığınız günleriniz olsun!